Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye'de partiler, fikir ya da program partisi olmaktan çok, başkanlarının karakterine bürünmeye yatkındır. Bu yüzden CHP İnönü'nün, DP Menderes'in, AP Demirel'in, İslamcı partiler de Erbakan'ın partisi olmuştur.
Eğer Avrupa macerası başarıya ulaşırsa, İstanbul AB imparatorluğunun doğu ucunu oluşturan, topluluğun en büyük kenti olarak geçiş döngüsünü tamamlayacaktır
Reklam
Toplumsal davranışa yön veren her alanda, küresel dağarcığın ilkelerini sürdüren hiyerarşiler vardır.
İstanbul 198o'de Üçüncü Dünya'ya özgü bir gelişigüzellik sergiliyordu.Eski şehir haşmetini hala büyük ölçüde koruyor, eski semtler hala belli bir çekicilik arz ediyordu, ama bakımsızlık ve sıkışıklık izlenimi ağır basıyordu.
Gerçekten de İstanbul'u, sınırlı bir yapısal bütünlüğü olan bir gecekondu yığını addetmek çok da yanlış olmaz.
Belediye hizmetleri çoğunlukla mahalle kurulduktan sonra sağlanmaya başlıyordu.
Reklam
Şurası açıktır ki, İstanbul nüfusunun 20. yüzyılın ikinci yarısında 1 milyondan neredeyse 10 milyona çıkması ancak "kaçak" yapılaşmanın yaygınlaşmasıyla mümkün oldu.
Cumhuriyet'in yeni ve kültürel olarak katışıksız başkentindeki kurucuları, İstanbul'un potansiyel özerkliğine husumet besliyor, imparatorluk kalıntılarına iyi gözle bakmıyorlardı.
Türkiye' deki edebi üretiminin siyasi niteliği pek vurgulanmayan bir konudur.)
Kemalistler devletin laikliğini ve Türk toplumunun sekülerliğini, yönetim, yargı ve eğitim sistemi vasıtasıyla teminat altına almaya çalışmışlardır
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.